BÜYÜK KOMUTANIMIZ ADİL YOLDAŞ ŞAHSINDA, ŞEHİTLERİMİZİN KANINI YERDE BIRAKMAYACAĞIMIZIN SÖZÜNÜN MUTLAKA HESAP SORMA TEMELİNDE OLACAĞINI BELİRTİYORUZ!
Yurtsever Kürdistan Halkına ve Kamuoyuna;
Kürt halkı da PKK öncülüğünde gelişen onurlu ve özgür yaşam mücadelesiyle tarihte eşi benzeri görülmemiş, destansı direnişlerle özgürlük mücadelesi yürüten halklar içerisinde çağsal gerçekliği aşan bir direniş geleneğini açığa çıkarmıştır. Özgürlük hareketimizin tarihsel gelişimi içerisinde her dönemi kendine özgü soylu tarihi çıkışlarıyla anlamlandırarak geliştiren ve direniş tarihimizde önemli ve unutulmayan izler bırakan fedai yoldaşlar varolagelmiştir. Hareketimizin açığa çıkışından bu yana silahlı mücadelemizin gelişim seyri içerisinde stratejik bir konuma sahip olan Botan emsalsiz direnişlere tanıklık etmiştir. Kürdistan’ın kalbi olan Botan hem coğrafik anlamdaki güzelliğiyle hem de dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri görülmeyen kahramanlıklarla bu konumunu sürdürmektedir. Agitlerin, Erdalların, Sılavların, Kendalların, Sorxwinlerin diyarı Botan’da özgürlüğü kanının son damlasına kadar sahiplenmek bir direniş geleneği haline gelmiştir. Bugün de Gülbahar ve Kurtay yoldaşlarla bu soylu direniş geleneği zirveleşmiştir. Özgürlük hamlemiz 1 Haziran hamlesinin açığa çıkardığı değer birikimi üzerinden büyük kazanımlar elde eden hareketimizin bu gelişim düzeyini hazmedemeyen Türk devleti ve ordusu pervasız saldırılarla halkımızın özgürlük sorununu gelinen çözüm aşamasında bertaraf etmenin uğraşı içerisinde olmuştur. Hareketimizin başta Önderliğimiz olmak üzere uzun bir zamandan bu yana geliştirdiği çözüme dönük yoğun çabalara ve gösterilen fedakârlıklara karşın Türk devletinin inkâr ve imha zihniyetinde ısrar yaşanmıştır. Bu inkâr ve imha zihniyetinin somut göstergesi olarak 2007 yılının başında Önderliğimizin zehirlenmesiyle, kuzey alanlarındaki güçlerimize yönelik geliştirdiği aralıksız operasyonlarla ve bu paralelde Medya Savunma Alanlarımıza örgütümüzün merkez alanını hedef alan hava ve kara operasyonlarıyla cevap vermiştir. İmha ve tasfiye konseptini stratejik bir yaklaşım üzerinden belirleyen ancak gerilla güçlerimizin direnişi karşısında ciddi yenilgiler yaşayan Türk devleti ve ordusu geldiği siyasal, ekonomik ve askeri kriz aşamasında dahi bu uygulamalarında ısrar etmektedir. Kesin sonuç almaya endekslendiği 2007 yılını gücünü çok yönlü seferber ederek saldırı yılına dönüştüren Türk ordusu sonuç alamamanın öfkesini yeni bir hareket tarzı ve geliştirdiği taktiklerle insanlık dışı saldırılarla pervasızlaştırmıştır. Bu temelde yalana dayalı psikolojik harekât başta olmak üzere teknik kullanımına ağırlık verilmiş, komuta kontrol merkezlerimizi istihbarata dayalı saldırılarla etkisizleştirmeyi esas almış bu uygulamalarının yanı sıra küçük birimlerimizi vuruş gücünden yoksun bırakarak marjinalleştirmeyi hedefleyen yönelimler içerisinde olmuştur. Düşman güçlerinin saldırılarının temel halkasını Gabar alanımız oluşturmuştur. Gabar alanımıza düşmanın geliştirdiği tüm saldırılar burada bulunan gerilla güçlerimizin görkemli direnişleriyle boşa çıkarılmıştır. Düşmanın bu kapsamlı yönelimleri karşısında 4 Aralık 2007 tarihinde yaşanan çatışmada Gülbahar arkadaşla beraberinde bulunan arkadaşlarımızın şahadeti yaşanmıştır. Bu çatışma esnasında yaralanan HPG Komuta Konseyi üyemiz Adil Amed (RAMAZAN AYBİ) arkadaş, arkadaşlarımızın yoğun çabalarına rağmen şahadete ulaşmıştır. Kış şartlarından kaynaklı, alandaki ilgili birimlerle irtibat kurulamadığı için, şahadet haberini ancak şimdi alabildik. Uzun süredir Adil arkadaşın tedavisi gerçekleştirilmeye çalışılmış, tüm imkânlar seferber edilmiş ancak talihsiz bir biçimde arkadaşımızın şahadeti yaşanmıştır.
Adil arkadaş bulunduğu her ortamda, bütün çalışmalarda en önde rol oynayarak savaşçı yapısının moral güç kaynağı olmuştur. Adil arkadaşın bulunduğu ortamda herkes kendisini güven içerisinde hissetmiş, onun olduğu yerde olmak demek savaşın en kızgın alanlarında cesurca yer almak anlamına gelmiştir. Komuta tarzındaki ve gerilla taktiklerindeki ustalığıyla düşmanın en kapsamlı saldırılarını boşa çıkarmış özgürlük mücadelemizde gerilla savaşımımızın geliştirilmesinde, yetkinleştirilmesinde ve gerilla mücadelemizin etkili bir biçimde yürütülmesinde belirleyici rol oynamıştır. Yaşamını büyük bir özveri üzerinden gerillacılıkla bütünleştiren Adil yoldaşın en belirgin özelliği taktiksel anlamdaki yaratıcılığı vuruş tarzındaki koparıcılığı ve eylem tarzındaki sonuç alıcılığıyla savaşımızın ilerletilmesinde her zaman ön açıcı bir rolün sahibi olmuştur. Düşman saldırıları karşısında planlamadan tutalım bu planlamaların pratikleşmesine kadar özverili bir katılım sergileyerek her yönlü bir katılımı esas almıştır. Yüz yıllardır iktidar güçleri kendi çıkarları etrafında tarihi yazmaya çalışsalar da özgürlük şehitleri kutsal mücadeleleriyle halkların belleğinde yer edinmiş ve onca baskıya zulme rağmen belleklerden silinemeyeceklerinin en büyük kanıtı olmuşlardır. Bu anlamda Şehitlerimiz insanlığa dayatılan anlamsızlığı kabul etmeyerek tarihin gelişiminin asıl dinamiklerini ve kalıcı değerlerini oluşturmuşlardır.
Genç yaşta mücadele saflarımıza katılan ve mücadelemiz içerisinde büyüyen Adil arkadaşa tüm gençliğin Onun ruhuyla, Önderliğe bağlılığıyla, eylemdeki radikalliğiyle mücadeleye daha aktif katılarak cevap olmalarının gerekliliğini belirtiyor, tüm gençleri Adil arkadaşın ardılı olmaya özgürlük dağlarına çağırıyoruz. HPG güçleri olarak Adil arkadaşın bıraktığı yerden mücadelesini sürdüreceğimizi, bundan sonraki tüm çabalarımızı bu kararlılık üzerinden geliştireceğimizi, yoldaşlık bağlılığımızın gereği olarak tüm azmimizi bu yoldaşlığın gereklerini yerine getirme temelinde esas alacağımızı belirtiyoruz. Bu temelde intikam alma sözümüzü yinelerken büyük Komutanımız Adil Amed yoldaşımız şahsında tüm şehit yoldaşlarımızın kanını yerde bırakmayacağımızın sözünün mutlaka hesap sorma temelinde olacağını belirtiyoruz.
|
|
27 04 2008